Bu, yönlendirme kararları verme açısından MPLS'nin OSPF'den "daha yüksek önceliğe" sahip olduğu anlamına gelmez, ancak bu teknolojilerin ağınızda nasıl kullanıldığını gösterir.
Nasıl ilişki kurduklarını ve birlikte çalıştıklarını açıklıyoruz:
- OSPF (Önce En Kısa Yolu Aç): Bir IP ağındaki cihazlar arasındaki en kısa yolları keşfetmekten ve sürdürmekten sorumlu olan, otonom sistem içindeki bir yönlendirme protokolüdür. OSPF, OSI (İnternet Katmanı) modelinin 3. katmanında çalışır ve ana işlevi, en kısa yolu bulmak için Dijkstra'nın algoritmasını kullanarak bir ağ üzerinden en iyi rotaları belirlemektir.
- MPLS (Çoklu Protokol Etiket Değiştirme): MPLS ise hem Katman 2 (Veri Bağlantı Katmanı) hem de Katman 3'te çalışır ve trafiği ağ adresleri yerine etiketler üzerinden yönlendirmek için kullanılır. Etiketler, MPLS'nin, OSPF tarafından hesaplanan en kısa yollara bakılmaksızın, ağ üzerinden daha verimli olabilecek veya belirli trafik türlerine daha iyi hizmet verebilecek önceden belirlenmiş yollar oluşturmasına olanak tanır.
MPLS kullanan bir ağı takip ettiğinizde, trafik belirli MPLS tünelleri üzerinden yönlendirildiği için sonuçlarda MPLS etiketleri görünür ve bu etiketler, traceroute'da görülebilen ağ üzerinde paket yönlendirme kararları vermek için kullanılır.
OSPF, bu MPLS tünellerini destekleyen temel rotaları belirlemiş olsa da MPLS, paketlerin bu tüneller içinde özel olarak nasıl yönlendirileceğini kendisi yönetir; bu nedenle traceroute'da MPLS etiketlerini görürsünüz.
Özetle
Yönlendirme kararları verme açısından MPLS'nin OSPF'ye göre "önceliği" yoktur; bunun yerine, belirli trafik türleri için daha verimli veya uygun bir yol oluşturmak amacıyla OSPF tarafından sağlanan rota bilgilerini kullanır.
Bu, MPLS'nin daha baskın gibi görünmesine neden olabilir, ancak aslında MPLS'nin OSPF tarafından sağlanan yönlendirme altyapısı üzerinden nasıl uygulandığıyla ilgilidir.
Bu yazı için etiket yok.